Kategori: Genel
-
MOR DUDAK
Soluksuz kafeslerle örülmüş sinem, ahengini bozmuş, Acının ayıbını duyuramam ama Çölün ortasında ki yalnız ayın Olgunlaşmaya çalışan tozun üzüntüsünü bilirim Sıra sıra kum tepeleri birer dost mezarı Her esintide biraz daha eksiliyorlar Oysa gündüzlerimi çaldılar Süngülediler gözlerimi, beyazın vurmasıyla Dişlerim, kırmızı elmalara keserlerle çivilendi Yılanın aklına uyarak Kadim bir kitabı koyup önüme oku dediler Okuyunca, […]
-
BOZUK PLAK
Bozuk plakların dişlerinde sürtünerek cızırdayan türkülerdeyim.İçinin yankısını nerende saklıyorsun çocukBoğarken bu kadar çok şey seni,Hangi suni teneffüsler seni hayata döndürüyor.Işığa açarken gözlerini, üzerine örtülen şefkati hangi dağın altında unuttun.Bize doğumda armağan edilen acılarımızı sandığımızla gömerkenSuçüstü yakalandıkAlıp götürüyorlar bizi keskin ağzının önüne sürerek bıçağınKoca koca kapılardan, yüksek divanlaraŞehre inen bir kurt gibi tedirginizAnlamadığımız bir dille konuşuyorlar,Bizi […]
-
İÇ SES
Biliyorum gelgitler oluyor. Bugün hatta belki bu saate kadar kuru bir ot yığını gibi hissettim kendimi. Varlığımı bulmak yaşadığımı hissetmek için, bir inek veya keçinin gelip, parçamı ağzına alıp geviş getirmesini bekledim saatlerce. Ancak üstüme yıllar öncesine ait ölü bir toprak çöktü. Kumsalda oynayan ve oyun için boğazına kadar kuma gömülen çocuk gibiydim. Susan ve […]
-
SÜVARİ
Uğuldayan cümleler Beyazlığına sıçrarken Uykusu var kentin Nöbeti devralmak için bekleyen gölgeler… Kulağın küpeye asıldığı yerden, ıslak diliyle fısıltılarla konuşuyor benimle Herkesle herkessen, kendinle kimsin? Kaç defa içindeki derinliğe gömdün kendini? Musallaya uzandım ve topraksız Milyon defa sen, yan yana yığınlarca Ağaçların yığınlarca yan yana gelmesine orman mı denir? Birden çok kurda veya koyuna sürü, […]
-
ŞAFAĞINDA
Şafağında, ömrümün jilet gibi kenarlarına dokunuyorum. Manayla dolu olan varlık kendini nasıl sığdırabiliyor minyatür dünyaya. Kuzunun varlığı kurda armağan mıdır? Baharın güzelliği sürüye bağış mı? Söylüyorum size, kenti solumak ve solunmak kent tarafından Kimin kimedir manası Söz söylenince usulca Yaylanan bir sandal, Yalanan tuz taşından başka tüketilmek için ise ömür, Zaman akmak için ise bir […]
-
ÇANLAR
Gökte serseri dolaşan bulutun gergin ipini ateş diye elime tutuşturdular. Sana geceyi vaat ediyorum diyen o gölge, Uzun, geniş kıl çadırda gözlerime karayı çekti. Hayat, beşiğinde baykuşun kursağıyla bilge ruhuma üfleyip de durdu. Simyasını, ilahi şeytanlığını taşıyan, Sağır ve dilsiz bir kavmin bedevisi, Çölün kayıp kervanını arayan o değilim dedim. Dilimin kementti dizlerimin bağı ve […]
-
DÜĞME
İpini geçir dedim iğnene! Sıradan dudaklarımı ve alnımda ki yarayı dikmen için değil, Terzinin ve cerrahın ritmik işleyen usta elleriyle de değil Öfkeni taşıyan titrek ellerinle yamalarıma rengârenk düğmeler iliştir. Yamalarını saklayan utangaç bir çocuğum oysaki Ama madalya gibi gururla taşıyacağım onları. İlikleri olmayan düğmelerim var benim. İlikleri olmayan düğmelerim var benim ey ahali! En […]
-
SUSACAK
Yazılmamış sürüce hikâye, Bugün herhangi bir ayın ömrünü tamamlamasına saatler var. Özeti, kendisi hiç dersem olmayan mutlulukların inkârıdır ifadem. Sonsuz güzellemeler yazamam ama 30 yılı aşkın öncesine de gidemem. Doğum sancısına, annenin acısına, babanın heyecanına… Bana getirdiği acının hafif ve taşıyabileceğim sanrısı ne büyük aldatmaca. Bir sırtlan gibi geçirdim avuçlarıma dişlerimi. Ellerimi titreten şey mum […]
-
ÇÜRÜME
Sesim nasıl da çürüdü, inancımın gölgesinde Hiç bir şey olamayan çocuktum Tenime asılı duran tenekeyi çaldıkça çaldım Boynumdaki izlerini silmek için, Çiçek açmaz biliyorum Ama kokuların ustasıdır bedenin Çapkın arı minvalinde Yüzümü kayaya gömdüm, buluta küstüm Yağmur, keskin ağzıyla silip aldı üzerimden, adınla başlayan suçları Eskiyim biraz Hayat suyunda çektim hep Ufalmanın bir yanı Tanrı […]
-
DAĞ
Öfke, nefret, dua, şiddet, sevgi, aşk ve tanrıyla sarılan benimde, uzun şiddetli ağrılar taşıyorum. Zirvesinde yürüdüğüm bu dağın önemsizliği ayak izlerimden anlaşılmıyor. Dağ için herhangi bir yük müyüm? Tabanlarımda hissettiğim keskin kayaların ruhu, dargınlığımın hafızası olduğunu nerden bilecek. Bilmek için bir bilince sahip mi olmalı? Dağ niçin orda? Orda olma kararlılığını gösterebilir mi? –Tırmandığın için […]